YAVUZ SULTAN SELİM HAN’IN VEFATI
12 Kasım 2025, Çarşamba 09:25
Babasının; Çaldıran, Turnadağ, Mercidabık ve Ridaniye savaşlarında, devletin yönetimini vekaleten üzerine alan Şehzade Süleyman, babasının dönüşünden sonra yeniden Saruhan Vilayeti'ndeki sancağına gidecektir.
Yavuz Sultan Selim, o güne kadar hep bir doğu siyaseti izlemişken şimdi batıyla da ilgilenmeye başlamıştır. Ordu zaten hep teyakkuzdadır. Ama bu kez rüzgarlar batıya doğru esmektedir. Aynı zamanda usul usul donanma hazırlıkları yaptıran Selim Han, Haliçteki kızaklarda 150 parçalık donanma inşasını başlatmış, Akdeniz’deki Hızır Kardeşleri de himaye ederek, el altından mektuplarla diyaloğunu bir hayli ilerletmiştir. Aslında bütün bu çabalar, büyük bir miras olarak Şehzade Süleyman'a kalacak ve onun cihan padişahlığına giden yolunda hep önünü açacaktır.
Açıkçası çok ileri görüşlü olan baba Selim Han, çizdirdiği dünya haritalarıyla Çin İmparatoru'nun bile yüreğini hoplatmasını bilmiştir. Doğu seferlerinde bir gün nerelere kadar gidebileceğini kestirmeye çalışmış, aynı zamanda çevresindeki devletlere, ayağınızı denk alın mesajı göndermiştir.
Ama kader bu büyük Sultan'a ancak sekiz sene payitahtlık süresi biçmiştir. Hedefini kimselere fısıldamadığı ilk batı seferine çıkacaktır Selim Han. Ancak Çorlu yakınlarındaki Muratlı’ya kadar gelebilir. Sefere çıkarken sıktırdığı: Şirpençe, onu avuçlarına almak üzeredir. Sırt Köyü yakınlarındaki çadırında, dedesi Fatih gibi, bir sefer arifesinde vefat edecektir. Büyük mütefekkir ve hali hazırdaki danışmanı Hasan Can bir an olsun başından ayrılmayacak ve son demlerindeki o büyük teslimiyeti hepimize, oğlu Hoca Saadeddin Efendi'nin aracılığıyla ulaştıracaktır. Başucunda okuduğu Kuran-ı Kerim’e bir nebze ara vererek kan ter içinde son demlerini geçiren Selim Hana yaklaşarak, "Şimdi Allah ile olma zamanıdır Hünkarım.” diyecektir. Gözlerini iri iri açan ve yarı doğrulan Sultan Selim, tarihin durup kulak kesileceği şu ihsan şuuruyla süslü, her bir kelimesi kurbiyet kokan cümleleri sarf edecektir, "Ya sen şimdiye kadar bizi kiminle bilirdin?”
Padişahın vefatı acilen şehzadeye duyurulmalı, kimsecikler bilmeden yönetimin başına yeni bir idareci getirilmelidir. Çünkü bu boşluk dönemleri, devletin bekasına göz dikmiş çakal sürüleri için bulunmaz fırsatlardır. Ama kaygıya gerek yoktur. Çünkü devletin başında Piri Mehmet Paşa gibi dört başı mamur siyasi bir deha vardır. Sadrazam Piri Mehmet Paşa’nın Manisa’ya gönderdiği Silahdar Kethüdası Süleyman Ağa, çoktan yola çıkmıştır ve haberi Şehzade Süleyman'a ulaştırmakta gecikmez.
Yanındakilerle dolu dizgin at koşturan Şehzade İstanbul'a yetişir ve dahi sur dışına çıkarak babasının cenazesini şehir önlerinde karşılamaya muvaffak olur. Uzun süre babasının tabutunun yanında yaya yürüyecek ve ona olan saygısını son bir kere daha göstermeye çalışacaktır. Bu baba büyük yaşamış, önüne büyük hedefler koymuş bir kısmını gerçekleştirmiş ama büyük bir kısmını hayata geçiremeden hayata veda etmiştir. Ama yapmak istediği şeyler için hazırlıklarını da tam yapmıştır. Yıllarca sırtı ne doğru dürüst bir yatak yüzü görmüş, eli değil altın-gümüş, demir bir kaşığa bile çok fazla dokunmamıştır. Toprak kaptan yemek yiyecek, tahta kaşık kullanmayı adet haline getirecek iki evlilik yapacak, tek eşini bile doğru dürüst göremeyecek kadar şahsından geçmiş bir insandır. Ama hedefleri için yaptığı hazırlıklar boşa gitmeyecektir. Çünkü yerine bırakacağı evladı, o güne kadar yetiştirilmiş en iyi yöneticilerden biridir. Bu mirası akıllıca kullanabilecek ekipler de hazırdır. Geriye sadece azim ve kararlılıkla yürümek kalmaktadır.
Büyük alim İbni Kemal, kısa zamanda büyük işler basarmış, geleceğin Cihan Padişahının rahmetli babası Yavuz Sultan Selim Han için şu dizeleri yazmıştır:
Az muddette çoğ iş etmişdi
Sayesi olmuş idi alem-gir
Şems-i asr idi asırda Şems'ün
Zılli memdud olur zaman-ı kasir
Öldi Sultan Selim hayf u diriğ
Hem kalem ağlasun anı hem tiğ
(Az zamanda büyük işler başarmıştı, ikindi vaktinde gölgelerin uzun ama kısa süreli olması gibiydi dönemi. Yazık oldu Sultan Selime. Şimdi bu duruma hem kalem ağlasın hem de kılıç.)
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Muammer Erkul
16-11-2025 01:00Bir zamanlar en büyük hayalimdi; sözü geçen otağın kurulduğu araziyi tarlayı satın alıp oraya bu millet için bir otağ kurmak… İlham verdiniz: Bu hayalimi anlatan bir yazı da ben yazmalıyım Talha hocam, inşallah.
Hasan cantürk
14-11-2025 14:18Çok etkileyici ve osmanlı sultanlarına iftira atanlara verilecek en güzel cevap şeklinde yazmışsınız Tebrikler