BİN YILDIR SU ALTINDAYDI, PAPA ONU GÖRMEYE GELİYOR
26 Kasım 2025, Çarşamba 01:02
Kalktık İznik'e geldik. Neden? Çünkü Papa haftaya İznik'e geliyor. Papa İznik'e neden geliyor? Pek çok sebebi olsa da özellikle buraya gelmesinin, bir önceki Papa'nın da aslında gelmeye niyetlenmesinin ama ölümü dolayısıyla gelememesinin ve bizzat vasiyetinde benden sonraki Papa illa gelsin demesinin altında yatan ilginç sebepler ve bütün bunları tetikleyen çok ilginç bir durum var. O da Bazilika’nın bulunuşudur.

Bundan 10 sene evvel İznik'te ne böyle bir bina vardı ne bu binanın arkasındaki göl kıyısına itibar vardı. Her şey kısa bir süre önce buradaki bir gazetecinin drone uçururken bir anda suyun altında ilginç bir yapının temelini görmesiyle başladı. İznik gölünün suyu çekiliyor, azalıyordu. Bu sayede insanların varlığından haberdar olmadığı bir yapı suyun altından görünür olmuştu. İnsanlar bu yapıyı fark edince yetkililere bilgi verildi. Yetkililer önce suyun altındaki bu yapıyı su altı dalgıçlarıyla incelemeye araştırmaya başladılar. Kısa bir süre sonra 5-6 yıl içinde İznik Gölü metrelerce geriye çekildi ve su altı dalgıçlarıyla ne olduğu anlaşılmaya çalışılan yapı ortaya çıktı. Bu bir kilise yapısı olan bazilikaydı. İşin şaşırtıcı yanı Konstantin'in Hristiyanlığı revize ettiği 4. yüzyıla ait erken bir dini yapıyla karşı karşıyaydılar. Buranın aynı zaman da ilerleyen bölümlerde değineceğim Müslümanlara bakan bir yönü de bulunuyor.
Milattan sonra 325'te Roma İmparatoru Konstantin, Büyük Roma'nın başındaydı. İstanbul'u Roma İmparatorluğu’nun yeni başkenti yaptı. O günlerde Hristiyanlığı serbest bıraktı, ama bu dini sevmiyordu. Bizantist uzmanlar Konstantin'in hiçbir zaman samimi olduğunu düşünmediler. Büyük Roma parçalanıyordu ve bir arada tutmak için bir tutkal lazımdı. Erken Hristiyanlık döneminde Hristiyanlar birbirlerini tutuyorlardı. Tek Allah inancı vardı. Hazreti İsa peygamberdi. İbadetleri oruçları vardı ve bunu kendi putperest anlayışına benzetmek istedi. Milattan sonra 325 yılında İznik'te bir konsül topladı. Bu konsülün, bazıları tarafından gölün arka tarafında bulunan şu an kalıntıları hala duran konsül sarayına toplandığına inanılır. Bazıları Ayasofya'da olduğunu söyler. Bazıları da bu bazilikada olduğunu düşünürler. Konstantin Zeus'u seviyordu. Jüpiter kültüne hayrandı. Bu putperestlik anlayışından ayrılmamak için 325'te bu toplantıda, Hazreti İsa'yı tanrı ilan ettiler. Kısa bir süre sonra insan olan annesi Hazreti Meryem, tanrı doğuramaz diye, Efes'te düzenlenen yeni konsülde Hazreti Meryem'i de Artemis yaptılar. Hazreti Meryem'e tanrı doğuran anlamına gelen bir lakap taktılar: Teotokos. İlk konsülde Hazreti İsa’nın peygamber olduğunu savunan Arius ve ona katılanlar olsa da Arius konsül sonunda yargılanıp aforoz edilmiştir.
Bazilikanın ortaya çıkışının tarihçesine gelelim. 2014 yılında Profesör Doktor Mustafa Şahin tarafından İznik Gölü'nde bu bazilika planlı kilise yapısının keşfi olmuştur. 2015 yılında, Kültür Turizm Bakanlığı yapıyı tescilleyip su altı araştırması yapılmasına izin vermiştir. 2016 yılında ilk su altı kazıları, Uludağ Üniversitesi'ne bağlı ekipler ve Mustafa Şahin'in danışmanlığında yapılmıştır. 2017 yılına gelindiği zaman artık sular yavaş yavaş çekildiği için bu kez su üstü kazı çalışmalarının yapılması ve adım adım yapının ortaya çıkarılması gerçekleşmiştir.

O zamanlarda, Neophytos adında 16 yaşında bir çocuk, sırf tek tanrı olan Allah’a inandığı için Romalı putperestler tarafından işkenceyle öldürülmüştü. Bu çocuğun mezarı bu kilisenin olduğu yere defnedildi ve üzerine kilise yapıldı. Bu çocuk İsevi’ydi. Hazreti İsa’nın yolundaydı. O’nun getirdiği dine inanıp Allah’ı bir, tek gördü. Yapılan kazılarda bu çocuğun lahdi ortaya çıkarıldı. Lahdinin ortasında haç varken kenarında putperestlik döneminin simgesi vardır. Bu hassas dönemde putperestlikle Hristiyanlık‘ın iç içe geçmiş bir vaziyette olduğu gözüküyor. Peki, bazilika nedir? Bazilika bir plan şemasıdır. Kilisenin kıble mahiyetinde bir apsisi olur, hizasında arkaya doğru bir orta koridor olur. Bu orta koridora orta nef denilir. Kenarlarında iki tane de yan nef olur. Bu üç nefli yapıya bazilikal kilise planı denir. Erken dönem bazilikal planlı bu kilise bir şekilde ortaya çıktı. Yan tarafta bu kilise yapısına su sağlayan su kanalları da bulundu.
Bu kilise yapısı 4. Yüzyılda yapılmıştır. Milattan sonra 1000'de yani 700 yıl kullanılmıştır. Ortalama 1000'lerde İznik Gölü yükselince kilise tamamen gölün altında kalmış ve artık kimse buna yanaşamaz olmuştur. Sadece 16 yaşında öldürülen o çocuk Neophytos’un kemiklerini çıkarmışlardır. Kayıtlara göre kemiklerini Komesis Kilisesi’ne götürdüler. Bu kazıda başka Mezarlar da ortaya çıktı. Bunlar eğer gölün altında kalmış olmasaydı kiremit yapıda bir mezar olduğu için hiçbir zaman günümüze ulaşamazdı. Bazilikal planda kilisenin apsis dediğimiz kısmı onun dışında kutsal odaları ve orada da bir kabir bulundu. Bahsettiğimiz Neophytos’un kabri. Ben ilahiyatçı hoca değilim ama bu gencin ruhuna Fatiha okunur mu diye düşünüyorum. Çünkü benim bildiğim bir şey var ki bir insan Hazreti Muhammed “sallallahü aleyhi ve sellem”den önce yaşamışsa, çok tanrılı inanca inanmıyorsa, Hazreti İsa'yı Allah'ın peygamberi biliyorsa ve onun getirdiği tek Allah inancına inanıyorsa o zaman o insan o günün bir nevi Müslümanlarından, müminlerindendir. Bana soracak olursanız işte 16 yaşındaki bu gencin Ashabı Kehften, Habibi Neccar’dan ya da Aziz Mamastan -bizim baba Şemmas dediğimiz o şehit çocuk- hiçbir farkı yoktur. O yüzden bu kabir Müslümanları da ilgilendiren bir detay olma özelliği taşıyor.
Kalıntılara bakıldığında kutsal eşyaların konduğu küçük bir oda, Aziz Kirisantus ve Musanius adında iki önemli kişinin mezarları, kilisenin vaftiz hanesinin soyunma kısmı, göle en yakın olan vaftiz teknesinin olduğu oda görülüyor. Hristiyanlıkta bebekler vaftiz edilir. Hristiyanlığa göre yeni doğan bebekler, Hazreti Âdem’le Hazreti Havva'nın cennette yasak meyve yeme günahını sırtlanmışlardır. Bundan dolayı vaftiz edilirler. Yeni doğmuş bebeğin ne günahı olacak kimin günahını taşıyacak ama böyle inanıyorlar… Burada soyunma odası olduğuna göre bir mahremiyetten söz edilebilir. Demek ki burada yetişkinler vaftiz ediliyordu. Konstantin Roma imparatoru, Hristiyan olduğunu ilan edince bütün yalaka toplum Hristiyan olduğunu söyledi. Kuyruklara girdiler ve o yetişkin insanlar vaftiz edilsin diye bu kiliseye böyle bir yer yapılmış oldu.
Kazılar sırasında bir anneyle bebeğinin iskeletini de buldular. Muhtemelen anne doğum yaparken vefat etti ya da bir salgın hastalıkta bebeğiyle beraber öldü. Annenin kucağına bebeğini vermişler ve o şekilde defnetmişler. Kazı sırasında bu görüntü çok dramatik bir şekilde ortaya çıkınca gelen ziyaretçilerde görsün diye diğer mezarların aksine üstünü camla kaplayıp açık sergilemeyi planladılar.

Sözü özetleyecek olursak, bu yer 1000 yıl önce İznik gölünün suları altında kaldı, kapatıldı. 1000 sene sonra sular çekildi ve ortaya çıktı. Ölen Papa çok gelmek istedi ama bunun yolunda öldü, gelemedi. Yeni Papa ise haftaya gelecek ve buraları ziyaret etmiş olacak. Anlıyoruz ki bu yapıya önem veriyorlar. Bu yapıya birtakım kıymetlerini, değerlerini atfediyorlar. Bizim ülkemizde böyle bir kıymet varsa biz de kendi İslami anlayışımızla bunu görür değerlendiririz. Onların gelmesini ise bir reklam olarak görür, kapılarımızı açarız. Nihayetinde neyin ne olduğunu doğrusunu eğrisini kendi zaviyemizden görmeye bilmeye ve yorumlamaya çalışırız.
Video Linki: https://www.youtube.com/watch?v=MoCQHfMAGNw&t=1713s
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.