NEFSİN BİYOLOJİSİ
07 Aralık 2025, Pazar 00:40
Kâinatta olup biten her şeyi Allahü Teâlâ yaratır; buna iman ederiz. Lakin âdet-i ilahiyesi gereği, her bir hadiseyi de belirli bir sebebe bağladığını görmezden gelemeyiz. Mesela rızkımızı doğrudan O’nun indirdiğine inanırız; fakat su ve azot döngüsü gibi tabiat kanunlarını da bilmek, bize farz kılınan tefekkürün bir parçasıdır. Depremin Allahü Teâlâ’nın imtihanı olduğunu bilmek, “fay hatları” gerçeğini araştırma ya engel değildir. Aynı şekilde, hayatı veren de alan da yalnızca O’dur; ama zigot, DNA, ölüm sebepleri gibi konuları öğrenmek ve üzerinde düşünmek de imanımızı zedelemez; bilakis pekiştirir.
Nefsi anlamak için de bu bakış açısını kullanmalıyız: Nefs, Allahü Teâlâ’nın mahlûkudur ve sebepler âleminde onun işleyiş mekanizmalarını çözmek mümkündür. Eğer nefsi hiç tanımazsak, onu nasıl terbiye edeceğimizi de bilemeyiz. Zaten en büyük zorluk, tanımadığımız bir hasımla boğuşmaktan kaynaklanmıyor mu? Kaldı ki, günümüzde haramların yanı sıra mübahların da sayısının artması, nefsi bozmanın yeni yollarını önümüze seriyor. Bazen haramlara düşmeden bile, mübahların fazlasıyla kendimize zarar verebiliyoruz.
İşte burada “nöroterbiye” adını verdiğimiz konsept dev reye giriyor. Madem “her şeyi sebepler çerçevesinde araştırıyoruz,” öyleyse beynimizin çalışma düzenine de yakından bakmalıyız. Çünkü beyin, bir yanda “hemen, şimdi, çabucak!” diyen nefs misafirine, diğer yandaysa “dur bir düşün, sabret!” diyen aklın sesine ev sahipliği yapar. Bu iki misafirin taleplerinden hangisini dinleyeceğimize, kalp denen üçüncü bir kuvvetle karar veririz. Kalp, yüreğimizdeki et parçasıyla sınırlı değil; ruhumuzu bu fiziksel âleme bağlayan mânevî bir portal gibidir.
İnsan, ruhu ve bedeniyle bir bütündür. Bedeni (dolayısıyla beyni) bir araç sayarız; ama bu aracın önemsiz olduğunu iddia edemeyiz. Onu ruhsuz bir makineye indirgemek, özgür irade ve bilinç gibi insana mahsus kabiliyetleri açıklamakta başarısız olur. Öte yandan, sadece “ruh var, beden yokmuş gibi” davranmak da nefsi ve beyni anlama çabamızı eksik bırakır. Bu yüzden, hemen her kararında “yanlış ama kolay” ile “doğru ama zor” arasında bocalayabilirsin. Beynine biraz daha yakından bakınca modern biyolojinin sunduğu imkânlarla, nefsin tuhaf hilelerini görme şansımız artıyor. Böylece, nefsi zayıflatmanın (yahut terbiye etmenin) aslında fiziksel âlemle de çok sıkı irtibatlı olduğunu göreceksin.
KTB Kitap:https://www.ktbkitap.com/urun/noroterbiye-rauf-enc
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.