HEYKELİME DOKUNMA!
08 Kasım 2025, Cumartesi 11:21
(Ben beceremedim... Bu ülkedeki heykelleri başkasının sayabileceğine de ihtimal vermiyorum.
Bazıları bu durumdan nefret ediyor. Fakat dokunamazlar! Elini uzatmaya cesaret eden derhal pişman ediliyor.)
……..
Sosyal medyada gördüm. Diyordu ki;
“Dünyada en çok heykel bulunan ülke Hindistan”mış.
Her yerde küçüklü büyüklü heykeller varmış. İnsanların çoğu bunlara tapınırmış ama bu putlar biri birine benzemezlermiş. Yani tanrıları başka başkaymış. Herkes, kendi heykeline taparmış…
❤️❤️❤️
“Dünyada kayda geçmiş en çok heykeli bulunan kişi ise, Lenin”miş.
Bu adam çok zalim, kanlı bir diktatördü. Rus’lar ve başka milletlerden milyonlarca insanı katletti. Şu an mevcut bulunan 15 ayrı ülkeyi işgal etmiş, bir o kadarına da tırnağını geçirmiş olan Sovyetler Birliği’nin topraklarında, Lenin’in çok sayıda heykeli dikilmişti. Bu sayı Kültür bakanlığı kayıtlarına göre 6992 olarak geçiyor. Lenin Müzesi açıklamasına göre bu sayının %60 kadarı büst imiş…
Rakamları abartanlar bile heykel sayısını 14-15 binden… Sanat eseri olmayan, hatta aynı kalıplarla seri halde üretilmiş olan; kamusal alanlardaki büst, rölyef ve çeşitli objeler toplamını 55 binden yukarı çıkartamıyorlarmış.
❤️❤️❤️
Fakat 1922’nin 1923’le buluştuğu yıl sonunda kurulup (1991’e kadar) ancak 69 yıl yaşayan bu dinsiz yapı yıkılınca, Sovyetler Birliği topraklarındaki heykellerin de neredeyse tamamı devrilmiş, madenleri eritilmiş; büst ve çeşitli Lenin objeleri ise başka ülkelere götürülüp koleksiyonculara satılmıştı!
❤️❤️❤️
Ben bu lüzumsuz bilgileri öğrendikçe şaşırdım, şaşırdıkça da merakım arttı.
Neden bizim heykellerin kaydı yoktu veya resmî ağızlardan bilgi verilmiyordu?
Acaba bilmediğim bir yasak mı var?
Fakat her ne ise; bizdeki Atatürk heykellerine olan düşkünlüğün (kesin ve net olarak) başka bir ülkede daha var olduğuna veya gelecekte de var olabileceğine ihtimal bile vermiyorum.
E öyleyse rakamlar neden bilinmiyor?
❤️❤️❤️
Ciddi ciddi ve günlerce araştırdım. Yuvarlak hesaplarla, Türkiye’de 75.000 okul var. 18.200 kadar köy, 1000’e yakın ilçe var. 1400’den fazla belediye, 2 bine yakın jandarma, 10 bin kadar polis karakolu, 400’e yakın TSK kışlası var.
200 civarında üniversite ve onlara bağlı binalar, havaalanları, otogarlar, spor merkezi ve stadyumlar, kültür merkezleri, sendikalar, barolar, odalar, müzeler, tiyatrolar, kütüphaneler, cemevleri, Atatürkçü düşünce dernekleri ve daha neleer neler…
Sayıyorum ve inanın ben saydıkça, sayılması imkansız hale geliyor!
Biliyor musunuz, bunların bir kısmında heykel bulundurmak kanuni mecburiyet. Pek çoğu ise gönüllü olarak koymuş.
Biz, rahatça 150.000’i aşan bu rakamı, her birinde bir tek heykel olarak saydığımız zaman buluyoruz. Fakat öyle binalar var ki her katında birkaç tane büst var... Yani bu hesaplara göre İzmir Büyükşehir binasını bile 1 sayıyoruz, mümkün mü?
Bunların haricinde her ilde, her ilçede çok çeşitli isimler altında kamu kurumları var. Bakanlıklar ve ek binaları ve taşra teşkilatları var. Holdingler ve büyük şirketler var... Pek çoğunda heykel veya büstler var. Bunların sayılarını ise artık hesaplamak imkansız hale geliyor.
Ve ayrıca kayıtlı 120 kadar siyasi parti var ki bunların 40 tanesi ülke çapında, çoğu ilçe ve köylere kadar teşkilatlanmış durumda.
Nereden sayarsanız sayın, rakam 300 bini geçiyor ki şu an benim bulunduğum mahallede bile okullar, spor tesisleri, karakol, sağlık ocağı, itfaiye ve belediye binalarındaki büstler haricinde üç ayrı meydanda heykel var.
❤️❤️❤️
Şimdi gelelim işin tartışmalı kısmına, daha da doğrusu “tartışma”lı kısmına!..
Evet, bu ülkede sayılamayacak kadar çok heykel var. Gerçek bu… Ben saymayı beceremedim, başka birinin de net bir sayıya ulaşabileceğine hiç ihtimal vermiyorum. Bence imkânsız.
İnsanların bir kısmı bundan nefret ediyor ama hiç kimse elini uzatıp dokunamıyor. Dokunamazlar. Dokunmaya cesaret eden ise derhal pişman ediliyor.
Heykelleri savunanlar ise memleketin bir diğer yarısı. Zaten insanların yarısı savunuyor olmasaydı durum değişirdi.
“Bu heykeller Lenin’in heykelleri gibi zorla dikiliyor, buna da diktatörlük denir”, diye konuşulurdu.
Ama öyle değil işte; onları şiddetle savunan, önlerinde toplanan, saygı duruşunda bulunan, çevresinde el ele tutuşarak dönen, eğilip secde edenler var.
Ne denir ki? İnsanların inancı…
❤️❤️❤️
Evet… Hindistan‘daki tanrıcıklar gibi olmasa bile, bizdeki heykelleri de (sevmeyenler kadar) sevenler var. Ve bunların hepsi de aynı şeyi söylüyor:
“Heykelime dokunma!..”
Heykellerime kimse dokunamaz, denince aklıma “Sürgün İnek” filmi geldi. Hani bir ilkokulun önündeki büstü deviren, Sarıkız adlı ineğin başına gelenler...
Komedi mi? Hayır, o film, bu ülkenin gerçeği...
Memleketin yarısı “heykelime dokunma” diyor. Diğer yarısı zaten dokunamıyor.
Biliyor ki, dokunsa eli yanacak…
Biliyor ki, Atatürk onu çarpar!
❤️❤️❤️
Topladığım rakamlara kabartmalar, rölyefler, hani bir karış büyüklüğündeki mini büstler, biblolar filan dahil değildi. Her odada, her makamda, her mekânda bulunan tablolar, panolar, afişler, basılı kağıtlar zaten sayılmadı.
Buna bir örnek vereyim: Son seçimde, oy verdiğimiz ilkokul sınıfında, sıramın gelmesini beklerken etrafa bakınmıştım. Atatürk köşesi, duvarlardaki panolar, dolaplar, camekanlar, çocukların çizdiği veya boyadığı resimlerde yanlış saymadıysam (sadece o sınıfta) 36 Atatürk resmi görmüştüm. Çantalar ve raflardaki kitapların içinde bulunanlar ayrı...
Kimi “en çürük” kimi de “en sağlam” der, fakat hakikat şu ki; bu memlekette eğitim binası daima Atatürk tuğlaları ile Atatürk duvarları üzerine inşa edilmektedir.
Ve gerçek şu ki;
Atatürk heykellerinin yerini işaretlesen bile, ortaya bir Türkiye haritası çıkar!
❤️❤️❤️
Komünist Sovyet rejimi, dünyanın yarısını işgal etmişti ve buradaki bütün dinlerin izini silmeye çalışmıştı. İşte o topraklara dikilmiş olan 5-10 bin Lenin heykeli de neymiş!..
Pek çoğu sefil halde yaşayan ve başka şeyleri olmadığı için ellerindekileri tanrı bilen Hindistan putperestlerinin heykelcikleri de neymiş!
Bizim, bir solukta 300 binin üzerine çıkmış olsak bile, sayamayacağımıza inandığımız kadar çok heykelimiz var.
Ve ayrıca, bunlara sahip çıkanlarımız da var.
❤️❤️❤️
Yavrularımız, beş altı yaşından itibaren okullara taşınmaya başlanıyor.
Toplu halde Atatürk heykelleri önünde törenlere katılıyorlar, her kitapta resmini görüp, her derste adını işitiyor, Atatürk şiirleri ezberledikçe alkışlanıyorlar. Onun hakkında sorulan sorularla sınıflarını geçiyorlar…
Sizler ne diyorsunuz;
Bizim çocuklarımızın Atatürk’ü sevmemesi ve Atatürkçü olmaması mümkün mü?
Öyleyse, ne bekliyorsunuz, elbette aynı şeyi söyleyecekler:
Heykelime dokunma!
Dokunma sen de, zaten dokunursan, çarpılırsın!
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Ömer
09-11-2025 14:30Hocam siz ne ara karanlık tarafa geçtiniz. Türkiye gazetesinde yazdığınız insana ışık olan hassasiyeteki yazılarınız ne ara Atatürk ve cumhuriyet düşmanı haline geldi. Atatürk özgür bir ülke bıraktı. Çocukların geleceği oldu, Kadınlarımız kanunla birlikte, kadınlar erkeklerle eşit haklara sahip oldu. Miras, mülkiyet, velayet hakkı, evlenme, boşanma, mahkemelerde tanıklık hakkı gibi konularda kadınlar ve erkekler arasındaki hukuki eşitsizlik ortadan kaldırıldı. Tek kadınla evli olma ilkesi kabul edildi.Seçimlerde Seçme ve seçilme hakkı tanındı. Kitaplarınız ve Türkiye gaz. Eski insancıl yazılarınız söndü bitti kül oldu artık benim için. Allah razı olsun dediğiniz hiç mi bir şey yapamadı Atatürk... Allah için söyleyin. 5 yıl işgal altında kaldı bu ülke, söyle bakalım Düşmanın heykellerinimi olsun isterdin, Atatürk mü ??????
Fatma
08-11-2025 21:02Sadece sevdirmekle bırakılmıyor maalesef hocam. Yakın zamanda bir öğrencimle yaşadığım bir hadiseden bahsedeyim. Derste ne zaman peygamberler, evliya zâtlar ve onların harikulade hallerinden bahsetsek çocuk "Atatürk de..." diyor, Atatürk'ü de o zâtlarla anmak, hatta daha da yüceltmek istiyordu... O çocuk ve onun durumundaki hangi çocuğa "Şu evliyayı mı, Atatürk'ü mü", "Peygamberimizi mi Atatürk'ü mü", "Allah'ı mı Atatürk'ü mü seviyorsun?" sorusu sorulmaya kalkışılsa korkarım ki cevap olarak "Atatürk" diyeceklerdir! O öğrencimin hâlet-i rûhiyesi bu durumdaydı... Ülkemizde Atatürkçülük sevgi derecesinde değil "tapma" boyutunda enjekte ediliyor çocuklarımıza maalesef.
Hicran Seçkin
08-11-2025 18:20O 3-4 yüz binlere ilave birkaç tane de bizim emektar dişçi Hasan amcanın muayenehanesinde var! Onca kamu binasındaki işimizi olduğu gibi, diş tedavilerimizi de "huzurunda(!)" yapıyoruz o zâtın! Bence bizim ülkemizde Hindistan'dakilerden daha fazla kişi "tanrı" olarak kabul ediyor heykelini.
SAPMAZ
08-11-2025 17:35??
ŞEREF KAYACAN
08-11-2025 15:50Doğru söze, sözlere, yazılara, yazılanlara ve bilgilere hava, su değerin de ihtiyaç var. Allahü Teâlâ razı olsun ❤️ Çok Teşekkür ediyorum ❤️ Diktatör kimmiş? ?