• DOLAR
    41.27
  • EURO
    48.66
  • ALTIN
    4850.3
  • BIST
    10.449
  • BTC
    112074.59$
Deneme Reklam

EKRAN IŞIKLARI ALTINDA KAYBOLAN NESİL MODERN DÜNYANIN ESİRLERİ GENÇLER

16 Kasım 2025, Pazar 00:31
EKRAN IŞIKLARI ALTINDA KAYBOLAN NESİL MODERN DÜNYANIN ESİRLERİ GENÇLER

Bir zamanlar gençlik; edebiyle, merhametiyle, hayaliyle anılırdı…
Bir gencin alnındaki parıltı, sadece telefon ekranından değil; yüreğindeki temiz duygulardan, taşıdığı ideallerden gelirdi.

Şimdi o gençlik, ekran ışıkları altında, rengarenk ama bir o kadar da karanlık bir dünyada büyüyor.
Bir zamanlar kahramanlarımız kitap sayfalarındaydı.
Onlar bize sabrı, vefayı, iyiliği öğretirdi.
Şimdi kahramanlık, dizilerde kötülükle karışmış bir gösteriye dönüştü.
Gençler, artık ahlaka değil “havalı” olana özeniyor.
Sadakat yerine ihanet, edep yerine cesaret kılıfına bürünmüş pervasızlık alkışlanıyor.
Oysa her dizide, her filmde, fark etmeden içimize işleyen bir mesaj var:
“Ne olursa olsun kazan!”
Ama kimse demiyor ki, “Ne olursa olsun doğru kal!”
Bir zamanlar gençler, kalplerindeki duyguları defterin köşesine yazardı.
Şimdi her duygunun yeri bir “paylaşım” butonu.
Artık kalpler değil, profiller konuşuyor.
Beğeni almak vicdanı susturmuş, “takip edilmek” sevilmek sanılmış.
Ne acı ki, gençler mutlu görünmek için gerçek mutluluklarını kaybediyor.
Fotoğraflarda gülüyorlar, ama içlerinde bir sessizlik büyüyor.
O sessizlikte; yalnızlık, yönsüzlük, değersizlik duygusu var…
Bir gencin en zayıf anı, “arkadaş grubuna ayak uydurma” çabasıdır.
Yanlış olanı herkes yapınca, doğru olan utanılacak bir şey gibi görünür.
“Ne var ki bunda?” cümlesi, nice masum kalpleri kirletir.
Kötülük normalleşir, iyilik safdillik sayılır.
Oysa gerçek güç, kalabalığa rağmen doğruyu seçebilmektir.
Ama kimse gence bunu anlatmıyor artık…

Bugünün gençleri bozulmadı, sadece yapay ışıkların altında yolunu kaybetti.
Onlara kızmak yerine, bir el uzatmak gerek.
Çünkü gençlerin yüreğinde hâlâ bir iyilik kıvılcımı var.
Yeter ki o kıvılcımın üzerine gölge düşmesin.
Bir anne, bir baba, bir öğretmen, bir abi ya da abla…
Her biri bir rehber olabilir.
Bir söz, bir tavır, bir örnek bile bir gencin iç dünyasında bir ışık yakabilir….

Ahlak Yasakla Değil, Sevgiyle Yeşerir
Gerçek şu ki, gençler nasihat değil, örnek arıyor.
Kınama değil, anlaşılma istiyor.
Dünyanın tüm teknolojisi bir kalbi doyuramıyor artık…
O kalbin aradığı şey, samimiyet ve vicdandır.
Ruhları aç… Hem de öyle aç ki, maneviyat okyanusu versen yutarlar…
Ahlak, baskıyla değil; sevgiyle, şefkatle ve doğru örneklerle büyür.
Bir genç, gördüğü iyiliği unutur mu sanıyorsunuz?
Hayır…
Bir gün kendi evladına, “Bir zamanlar bana da biri doğru yolu göstermişti” diye duygulanarak anlatır.
Ve işte o zaman, insanlık yeniden filiz verir…

Ne Yapmalıyız?
Bir gencin kalbi, tıpkı yeni sürülmüş bir toprak gibidir.
Ne ekersen, o büyür.
Eğer sevgiyi, edebi, sorumluluğu ekersek; meyvesi huzur olur.
Ama ilgisizliği, gösterişi, hoyratlığı ekersek; sonuç, bugünkü karmaşa olur.
Artık şikâyet etmenin değil, yeniden inşa etmenin zamanıdır.
Kırılmış bir aynayı seyretmek yerine, yenisini yapmalıyız.

Gençlerle konuşuyoruz… ama dinlemiyoruz.
Onların dünyasını anlamadan, kendi kalıplarımızı dayatıyoruz.
Oysa bazen bir gencin en büyük ihtiyacı, sadece bir “dinleyen kulak”.
Bir anne, bir baba, bir öğretmen...
“Ne oldu?” demek bile bazen her şeyi değiştirir…
Unutmayalım, bağırarak değil; anlayarak değiştiririz bir genci.

Evet, dizi, film, sosyal medya zarar verebilir.
Ama asıl zarar, rehbersiz bırakılmış ekrandan gelir.
Bir gence neyi izleme, neyi paylaşma demek yerine;
“İzledikten sonra ne hissettin?” diye sormayı denemeliyiz.
Bırakalım ekranın dili değil, vicdanın sesi konuşsun.
Teknolojiyi düşman değil, dost yapalım ama vicdanlı bir dost.
Bir gence verebileceğimiz en güzel hediye, değerli bir rol modeldir.
Bu sebeple birçok biyografi kitabı hazırladık…
Kitapların arasında büyüyen genç, yalanın değil, gerçeğin güzelliğini öğrenir.
Şiir okuyan genç, söze değil, kalbe değer verir.
Bir müze gezisi, bir gönüllülük faaliyeti, bir güzel sohbet…
Bunlar ekranın gösteremediği dünyaları açar.
Bir kitabın kokusu, bir dizinin ışığından daha kalıcıdır.
Gençler nasihat değil, örnek ister.
Yalan söyleyen bir baba, dürüstlük öğretemez.
Saygısı noksan bir öğretmen, edep anlatamaz.
Eğer gençleri değiştirmek istiyorsak, önce kendi kalbimizi temizlemeliyiz.
Çünkü ahlak ağızdan değil, halden bulaşır.
Bir genç yalnız kaldığında, yanlış sesler kulağını doldurur.
Ama yanında bir aile, bir dost, bir öğretmen olursa, karanlıkta bile yönünü bulur.
Toplum olarak gençleri suçlamak yerine, onların yanında duralım.
Bir gencin düşmesini engellemek, bir toplumun yıkılmasını engeller.
Unutmayalım: Gençlik bizim geleceğimiz değil, bugünümüzdür.
Hiçbir genç kaybolmuş değildir.
Bir tebessüm, bir umut sözü, bir gönül kapısı…
Hepsi birer başlangıçtır.
Evet, ahlaki dejenerasyon var.
Ama hâlâ namusuna sahip çıkan, vefayı bilen, helal haram diyen, adaleti seven milyonlarca genç de var.
Onlara sahip çıkalım onları kucaklayalım ve unutmayalım:
Bir gencin kalbine dokunmak, bir ülkenin geleceğini kurtarmaktır.

Yorumlar

  • yorum avatar
    Alaaddin Erdoğan
    19-11-2025 19:44

    Kıymetli üstadım Ahmet Sırrı abinin gençliğe dokunan yazısı, Biz yetişkinlere daha çok dokundu... Her cümlesi bir motto olan bu yazıyı her ebeveynin okumaya ihtiyacı var.. Bugünün gençleri bozulmadı sadece büyülü ışıkların altında yolunu kaybetti.. " Gençlerin nasihata değil rol modele ihtiyacı var." "Ahlak dilden değil halden bulaşır." Gençleri değiştirmek istiyor isek önce kendimizi, kalbimizi düzeltmeliyiz.." ve diğerleri.. Gençlere rol model olmak için, doğru bilgiye, örnek hayatları okumaya, tekrar tekrar okuyup, hayatımızda uygulamaya ve paylaşmaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.. Anladık ki yolumuz uzun yapılacak çok iş var.. Gönlünüze kaleminize sağlık üstadım.. Alaaddin Erdoğan (eğitimci/yabancı dil/ edebiyat)

  • yorum avatar
    Hicran Seçkin
    18-11-2025 11:06

    İnşallah bizler de daha dikkatli olmaya çalışırız bu mühim konuda. Ellerinize yüreğinize sağlık efendim?

  • yorum avatar
    Günnur Cabar
    17-11-2025 20:05

    Yüreğinize sağlık efendim yazılarınızın hepsini okudum bundan sonra takibe devam inşallah

  • yorum avatar
    Muammer Erkul
    16-11-2025 11:44

    Denize atlarsın… Bambaşka bir âlem açılır gözünün önünde. Nefesini tutarak suyu iki yana çektikçe kulakların uğuldar ve sanki bambaşka sesler duyar, bambaşka şeyler görür, bambaşka hallere girersin… Tam nefesin bitmek üzereyken başını sudan çıkarıp derin bir hava aldığında, artık sen az önceki sen değilsin sanki başka ufuklar açılmıştır dünyanda… Ahh, Ahmet Sırrı; Bir insan yazdıklarında bu kadar haklı olabilir ve bir konu bu kadar güzel anlatılabilirdi… Kardeşimmmsin. Keşke bütün cümlelerini ezberleyebilseydim. İnşallah daha çok, bu dediklerini yapmaya çalışacağım. ❤️ Dostlar, MedyaMit kalemlerinin yazıları sanki bonus elmaslar gibi iki yanınızdan geçerken, neden onları kapmıyorsunuz?.. Takip edin ve şimdi, hemen bunu yapın.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.