BÜYÜK BİR TOPLUMSAL TEHLİKEYLE KARŞI KARŞIYAYIZ
11 Kasım 2025, Salı 00:20
Uzun zamandır iyi tanıştığımız bir köy muhtarı geçenlerde bana bazı şeyler anlattı. Duyduklarım karşısında dehşete kapıldım, çok canım sıkıldı, huzursuz oldum. Hiç akla hayale gelmeyecek şeyler anlattı ve bir toplum nasıl mahvolur onu hissettim anlattıklarından…
Muhtar efendi dedi ki; “hocam köyümde 500 civarında insan ikamet ediyor. Köylülerimiz genellikle tarım ve hayvancılıkla uğraşan kendi halinde insanlar… Çocuklarını bir şekilde okutup memur yapan, bundan da mutluluk duyan ortalama insanlar... Yemeyip içmeyip evlatlarını okutan bu insanların şu an öyle bir derdi var ki saç baş yolduran türden… Maalesef bin bir zahmetle okuttukları çocukları bir bataklığa düşmüş ki sormayın hocam! Köyde ne analar mutlu ne de babalar. Aileler çökme tehlikesiyle karşı karşıya… Neredeyse 30’a yakın aile boşanma sürecinde… Öyle ki bazıları da boşanmış vaziyette… Çocuklar mahzun ve boyunlar bükük…Yani anlayacağınız köyde huzur adına bir şey yok hocam! Bin bir zahmetle memur yapılan bu insanlar şu an köyde ya boş geziyor ya da şehirlerde kötü şartlarda çalışmak mecburiyetindeler… Bazılarıyla çarşıda karşılaşıyorum kuryelik yapıyorlar… Yani anlayacağınız durumlar vahim! Benim küçücük köyümde durum böyleyse siz memleketin diğer taraflarını düşünün artık…”.
Şaşırdım ve sordum; “Allah Allah! Sen ne diyorsun muhtar? Hayırdır inşallah! Ne anlatmaya çalışıyorsun? Aileler niye dağılıyormuş problem nedir?” diye sordum. Muhtarın ağzından çıkanlar bir ok gibi girdi içime… “Hocam aileleri mahveden, çocukları ailesiz bırakan, insanların depresyona düşmesine hatta intihar etmesine sebep olan kumar, bahis ve şans oyunları… 30 civarı memur görevden atılmış vaziyette… Hatta köyümde şu an 5 kişi geçmişte bunun yüzünden canına kıydı” dedi.
Muhtar anlatmaya devam etti; “İnsanlar evlerini, arabalarını satıp kumara, şans oyunlarına ve sanal para sitelerine yatırıyorlar. Şu ana kadar kazananı duymadım ama yine de oynuyorlar. Hem haram para kazanıp bu insanlar çoluk çocuğuna bunu nasıl yedirmeyi düşünür? Aklım almıyor. Gençler arasında kısa zamanda zengin olma hayalleri gırla gidiyor. Diziler ve filmler sapık ilişkileri özendirmekle kalmıyor, kolaydan zenginlik hayali kuranları da aldatıyor”.
İnanın başımdan kaynar sular döküldü. Elim kolum boşaldı. Canım öyle sıkıldı ki saatlerce kendime gelemedim. Biz meğer nelerle uğraşırken memleketin çocukları ne hallere düşmüş demekten kendimi alamadım.
Hemen araştırmaya koyuldum. Bu kumar, bahis ve şans oyunları illeti hakkında neler olup bitmiş memlekette diye şöyle internette biraz gezindim. Dehşete kapıldım, canım daha da sıkıldı. Bunlar yetmezmiş gibi bir de sanal para tehlikesi insanları esir almış vaziyette… Velhasıl tehlike büyük, tehdit her yerde…
Yuvalar yıkılıyor, aileler dağılıyor. Ana babalar hayatlarında hiç görmedikleri kadar huzursuz! Bu millet harpler de gördü darbeler de… Hepsine karşı da cesaretle mücadele ettiler. Canlarını bile verdiler ama yılmadılar. Her şeylerini kaybettiler yerine göre ama küllerinden yeniden doğdular. Aç kaldılar, yoksul yaşadılar ama bu düşman öyle yaman bir düşman ki memleketimizi esir almış vaziyette! Köylere kadar giren bu illet, sosyal patlama tehlikesini de beraberinde getirebilir. En büyük tehlikelerden biri de insanların bencilleşmesi, birbirlerine olan güven ve itimatlarının kaybolması, kin, nefret ve düşmanlıkların ayyuka çıkması… Toplum büyük bir depresyon içinde… Sokaklar kavga etmek için fırsat kollayan kızgın insanlarla dolu… Stres ve psikolojik travmalar her yerde büyük tehlike saçıyor. İnsanların iç huzurunu sağlamadığımız sürece koyacağımız kurallar ve yasaklar hiçbir işe yaramayacaktır.
Bütün bunları anlatırken hatırıma, İngiliz Casusu Hempher’in itiraflarında geçen ibareler geldi. Ne yazıyordu bu kitapta şöyle bir hatırlayalım…
İngiliz Müstemlekeler nezaretinin emri ile, Mısır, Irak, İran, Hicaz ve İstanbul’da casusluk faaliyetlerinde bulunmak, Müslümanları aldatmak ve Hristiyanlığa hizmet için vazifelendirilmiş bir İngiliz misyoneri olan Hempher, Müslümanların kuvvetli noktalarını bozup, zayıf noktalarını yaymak için yaptığı tavsiyelerinde şunları ifade ediyor;
- “Devlet adamlarını, [kadın ve spor gibi] fitneye ve parçalanmağa sebep olacak arzulara ve içki, kumar, rüşvete ve hazine mallarını, kendi şahsî işlerinde harcamaya alıştırmak, vazifelileri bu işleri yapmağa teşvik edip, bize hizmet edenleri mükâfatlandırmak lâzımdır.
- Şu dört şeyi, gizli ve aşikâr yaymak lâzımdır: İçki, kumar, zina ve domuz eti [ve spor kulüplerinin birbirleri ile kavgaları]. Bu işi yapmak için, İslâm memleketlerinde yaşayan Hristiyan, Yahudi, Mecusi ve diğer gayr-i Müslimlerden azami derecede istifade etmek ve bu iş için çalışanlara Müstemlekeler nezaretinin bütçesinden bol maaş bağlamak lâzımdır. Bunun için, siyasi fırkaların ve spor kulüplerinin çoğalmasını sağlayacağız. Partileri ve kulüpleri birbirlerine düşman yapacağız. Birbirleri ile uğraşacaklar, din kitabı okumağa, dinlerini öğrenmeğe vakit bulamayacaklardır. Avladığımız kimselere günlük gazete, dergi çıkartacağız. Gazetelerini, dergilerini, bol para ve menfaatler ile besleyeceğiz. Satın aldığımız kimseleri, kurtarıcı, kahraman gibi isimlerle methettireceğiz. İslâm dinini ve ahkâm-ı İslamiyye’ye bağlı olan idarecileri kötületeceğiz. Din terbiyesinin kaynağı olan aile yuvalarını yok edeceğiz.
- İstanbul’daki büyüklerimiz, çok akıllı ve zeki imişler, ki bizim planımızın aynısını uygulamışlar. Ne yapmışlar? Muhammedîlerin arasına sokulup, onların çocukları için, medreseler açmışlar. Kiliseler inşa etmişler. Onların arasında, içkiyi, kumarı, fıskı, fesadı [ve futbol kulüplerine parçalanmalarını] çok güzel bir şekilde yaymayı başarmışlar. İslâm gençliğini, dinleri hakkında şüpheye düşürmeğe, kendi hükûmetleri ile aralarına münakaşa ve muhalefet sokmağa, her tarafta fitneyi yaygınlaştırmaya, âmirlerin, müdürlerin, devlet adamlarının evlerini Hristiyan kadınları ile doldurarak, ahlâklarını bozmağa çalışmışlardır. Biz de bu şekilde hareket ederek, onların kuvvetlerini kıracağız, dinleri ile olan irtibatlarını sarsacağız, ahlâklarını ifsat edeceğiz. Birlik ve beraberliklerini yok edeceğiz. Sonra, ani bir harp başlatıp, İslam’ın köklerini kazıyacağız.” İşte İslam’ı ve Müslüman Türk milletini tarih sahnesinden silmek için hayatını ortaya koyan bir İngiliz casusunun itirafları…
Bütün bunlara baktığımızda sizce başarılı olmuşlar mıdır? Kararı siz verin…
NOT: İngiliz Casusunun İtirafları kitabı çok kıymetli bir eser… Mutlaka okumalıyız, çocuklarımıza da okutmalıyız.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Nafiz BUĞDAYLI
12-11-2025 22:00Allahü teala razı, yar ve yardımcınız olsun efendim. Teşekkürler, yüreğinize, ellerinize sağlık...
Fazıl
11-11-2025 23:28Sayın hocam, Gerçekten çok ama çok önemli bir konuya değinmişsiniz Allah-u Teala razı olsun. İnşallah inşallah en yakın zaman da gereği yapılır ve tamamen yasaklanıp sıkı takip getirilir.
Emircan ünlü
11-11-2025 11:15Sayın hocam çok güzel bir yazı olmuş, tebrik ederim. Bir söz vardır. Kadın bozulursa toplum bozulur diye önemli bir deyiştir. Ülkemizde kız çocuklarımız üzerinde büyük bir oyun oynanmaktadır. Açıklık adı altında çıplaklığı özendiren, eş aldatmayı özendiren, kolay para kazanmayı, lüks hayatı özendiren diziler toplumu kısaca aileyi bozmak için programlanmıştır. Kız çocukları öyle küfürler ediyor ki şok geçiriyoruz. Ortaokulda lisede öyle küfürlü konuşuyor ki inanın biz utanıyoruz. Bunların hepsi aileyi bozmak için hazırlanmış tuzaklardir. Bizim bunları kırmamız gerekir.
Mehtap Karakurt
11-11-2025 10:36Kaleminize sağlık hocam. Gerçekten acı ama hakikat dolu tespitler… Kumar, bahis ve kolay yoldan zengin olma tutkusu, aile yapımızı ve değerlerimizi sessizce çökertiyor. Bu mesele yalnızca bir köyün değil, bütün bir milletin meselesi hâline gelmiş durumda. Bu yazı hepimiz için ciddi bir uyarı olmalı. Toplum olarak uyanmazsak, kaybeden sadece bireyler değil, hepimiz olacağız.
Mehtap Karakurt
11-11-2025 10:34Kaleminize sağlık hocam. Gerçekten acı ama hakikat dolu tespitler… Kumar, bahis ve kolay yoldan zengin olma tutkusu, aile yapımızı ve değerlerimizi sessizce çökertiyor. Bu mesele yalnızca bir köyün değil, bütün bir milletin meselesi hâline gelmiş durumda. Bu yazı hepimiz için ciddi bir uyarı olmalı. Toplum olarak uyanmazsak, kaybeden sadece bireyler değil, hepimiz olacağız.
Uğur Tavuz
11-11-2025 10:30Hocam çok güzel bir yazı olmuş elinize sağlık. İslam âlimlerin dediği gibi ihtiyaçsızlık zillete düşürür maalesef filmler ve dizilerde ve sosyal medyada gösterilen filmler hep bunu pompalamakta dolayısıyla maalesef insanımız ve gençlerimiz tuzaga düşmektedir. Malesef rahat ve kolay para kazanıp ihtiyaçsız olma isteği bu tür kumar ve bahis sitelerinin en büyük propaganda aracı olmuştur . Allahu Taala yar ve yardımcımız olsun. Bu güzel yaz için sizlere tekraren çok teşekkür ediyoruz. Kaleminize sağlık sayın hocam
Sebahattin Kazaz
11-11-2025 10:05Fevkalade önemli bir yazı. Başarıya ulaşmış sayılırlar. Fakat halen -ileride çok ihtiyacımız olsa- da kanal İstanbul vari işlere hem vakit hem nakit hem enerji harcıyoruz, Gençlik elden gidiyor diyorduk, o gençlik büyüdü. Toplum elden gidiyor.
Sebahattin Kazaz
11-11-2025 10:05Fevkalade önemli bir yazı. Başarıya ulaşmış sayılırlar. Fakat halen -ileride çok ihtiyacımız olsa- da kanal İstanbul vari işlere hem vakit hem nakit hem enerji harcıyoruz, Gençlik elden gidiyor diyorduk, o gençlik büyüdü. Toplum elden gidiyor.
Zekeriya AYAZ
11-11-2025 08:11Bunun 2 kaynağı var hocam. Haram helal algısının kaybolması, kolay yoldan zengin olma arzusu. Bazı şeylerde tedbir almakta çok gecikiyoruz maalesef.