Z kuşağı çocuklarıyız biz içimiz tamamen geçmiş!
22 Ekim 2025, Çarşamba 00:15
–Biz büyük olsun seneye de giyer, diye büyütülen çocuklardık.
-Onlar 3 beden büyük giyinip “oversize moda” diyor!
–Biz fırına ekmek almaya giderken bakkala ayıp olmasın diye arka sokaktan dolanan çocuklardık...
-Onlar gittikleri her marketten “story” atarak cümle aleme duyuruyor!
–Biz büyüklerimizin "Ne halt yersen ye" cümlesini; "Aha izin verdiler" olarak algılayıp yavaşça dışarı çıkıyorduk.
-Onlar “beni koşulsuz kabul edin” deyip anında “ghostluyor!..”
–Biz küçükken balkon demirinin arasına kafamızı sokup; çıkaramayınca da korkudan deliriyorduk.
-Onlar “filtre” olmadan fotoğraf atınca panik atak geçiriyor!
–Biz yere düşen ekmeği hemen alıp 3 kere öper, başımıza koyardık.
-Onlar geri dönüşüm kutusuna atarken selfie çekip, “Dünya bizi izliyor” diye vicdan kasıyor!
–Biz yorganın altına saklanınca; güvende olduğumuzu sanıyorduk.
-Onlar “uçak modu”na geçince gerçek hayattan korunmuş sanıyor!
–Biz mahalledeki herkesin annesini, kendi annemiz sayardık.
-Onlar komşuların adını Wi-Fi ağlarından öğreniyor!
–Biz portakal kabuğuyla soba üstünde oda parfümü yapardık…
-Onlar dijital “aromaterapi lambası” ile sakinleşiyor!
–Biz sokaktan eve ter içinde dönüp soğuk su içtik diye azarlanıyorduk...
-Onlar terlemeyi reddedip, ‘Bu artık doğal değil, toksik terleme!’ diye Instagram’da linç kampanyası başlatıyor!
–Biz okul dönüşü eve yürüyerek giderken matematik sorusu çözüyorduk...
–Onlar “dersim var” diye story atıyor, sınavda “yokum” diye not alıyor!
–Biz misafir gelince asla salon takımına oturamıyorduk…
-Onlar pijama ile video görüşmesine katılıp “ev rahatlığı” diyor!
–Biz bayramda harçlığı büyüğün elini öperek alıyorduk...
-Onlar IBAN atıp emojiyle, “Bayramınız mübarek olsun” diyor!
–Biz mahallede topumuz patlayınca 6 çocuk aynı anda ağlıyorduk...
-Onlar FIFA çökerse müşteri hizmetlerine dava açıyor!
–Bizim internetimiz büyüklerimizdi: Lafı uzattık mı? Hemen "modem" kapatılırdı.
–Onlar Wi-Fi yavaşlayınca psikolojik çöküşe girip “evde dram var” diyor.
–Biz biri ağladığında hemen yanına oturur teselli ederdik...
-Onlar biri ağlayınca video çekip “mental breakdown” etiketiyle paylaşıyorlar!
–Biz kalem kapağını kaybedince iki gün üzülüyorduk...
–Onlar AirPods’un birini kaybedince, ‘Zaten mono dinliyordum, evren böyle istedi’ deyip geçiyorlar.
–Biz hayal kurardık… En büyük lüksümüzdü, kurduğumuzla da mutlu olurduk...
-Onlar bir dakikalık reels’ta gördüğü hayatı kendi gerçeği sanıyorlar.
-Biz bir yaşlı otobüsün merdivenlerinden çıkarken yer vermeye hazırlanıyorduk.
–Onlar yaşlıyı görünce kulaklığı takıp, ekran parlaklığını kısınca görünmez olduklarını sanıyor!
-Biz yağ satardık, bal satardık ama birbirimizi satmazdık…
-Onlar bencilliğin “like” tuşuna basıyor; “ben, ben, ben.”
***
Küçüktük ama büyük yaşadık. Zordu ama keyif aldık.
Yalın, sade ve samimiydik…
Şimdi onlar küçük değil, ama büyümemiş gibiler.
Her şey ellerinde, ama hiçbir şeye dokunamıyorlar.
Karmaşık, yapay ve yalnız…
Bir zamanlar biz vardık; şimdi herkes var ama kimse yok.
Yani, büyürken zamana hiç bu kadar ayıp edilmemişti.
Yazık!...
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
A. C
22-10-2025 22:40...../ -büyürken zamana hiç bu kadar ayıp edilmemişti, bu sözün ötesi berisi yok; kalemin kelama mahcubiyeti olur yazacağımız her söz...
Nergis
22-10-2025 22:15Ömer bey yazılarınızın hayranıyım.Yıllar önce yazdıklarınızı hâlâ okuyorum. (Söz der ki) Ara ara dönemi de yansıtan müthiş bir arşiv. Bu yazınızda da Z kuşağını cok iyi yorumlamışsınız. Bir ara Y kuşağını da yazmanızı cok isterim.
M Sadeddin Çelikkaya
22-10-2025 21:42Çok manalar ifade eden, çocuklarımıza okutmamız gereken uygulamaları için de rehberlik eden harikavbir yazı. Tebrikler Ömer bey
Kenoo
22-10-2025 15:27Ömer abi harika bir yazı olmuş
Mehmet Yavuz
22-10-2025 02:12Harika bir çalışma olmuş. Bir nefeste okudum.. Bir zamanlar biz vardık; şimdi herkes var ama kimse yok. Yani, büyürken zamana hiç bu kadar ayıp edilmemişti. Yazık!...