Hangi Takım
01 Ekim 2025, Çarşamba 10:34
Çocuğun sırtında yeni alınmış bir futbolcu forması…
Neşe içinde yürüyorlar.
Parıl parıl parlayan formanın sebebini şöyle açıklıyor:
-Şimdiden sahip çıkmak lazım. Yoksa dayısı rakip takımın maçlarına götürüyor. Benim tuttuğum takımı tutması lazım. Dayısınınkini değil…
Aidiyet duygusunu oluşturmak için elinden geleni yapıyor yani…
Devam ediyor:
-Maça da götüreceğim. Baba oğul aynı takımı tutacağız.
Öyle heyecanlı ki. Harcadığı para umurunda değil. Çocuğun tuttuğu takımın kime ne faydası var düşünmüyor bile.
Halbuki çocuğu alıp mesela Topkapı Sarayına götürmesi lazım. Aidiyet duygusu lazımsa dinini, tarihini öğrenmesi öncelik taşımaz mı?
Sarayın ihtişamı, sultanların kaftanları, silahları, hükmettikleri coğrafyayı anlatan objeler, hazine dairesi vs.
“Benim tarihim” diye başlayan cümleler kurması her şeyden önemli değil mi?
Oradan çık Ayasofya’yı, Sultanahmet’i, civardaki türbeleri gezdireceksin elinden tutup. “Ben Türküm… Müslüman Türküm” diyecek göğsünü kabarta kabarta…
Sonra Deniz Müzesindeki saltanat kayıklarının ihtişamını görmek ve Askeri Müzede konser salonunda mehter marşı dinlemek…
İşte aidiyet duygusu tohumlarını atmak böyle olacak.
Futbol peşinde koşmak yerine ecdadını bilip sevecek…
Beni ik defa 13,14 yaşlarında iken eniştem götürmüştü Topkapı sarayına… Gezdirirken ilginç menkıbeler anlatmıştı.
Mesela Arz Odasının çeşmeleri…
Google efendiden veya yapay zekadan sorup öğrenin.
Ama işin doğrusu bilen birisinden dinlemek veya sarayı anlatan kitaplardan okumak.
Öyle şifalı bir geziydi ki, büyüdükten sonra da içim sıkıldığında şifayı orada aradım…
Buldum da…
Sarayın bahçesinde her biri kahraman, peygamber aşığı sultanlar dolaşıyordu sanki. Bütün dünyaya adaleti götürmeyi şiar edinmiş, ömrünü seferlerde harcamış mübarek padişahlar…
Osmanlıyı sevmekten başka ömrümün hiçbir safhasında formam olmadı.
Spor müsabakaları çok fazla ilgimi çekmedi.
Ecdat her branşta zirveye oynamış, üç kıtaya başarılarının nişanelerini cami, köprü, medrese, kütüphane olarak işlemişti.
Velhasıl çocuğunuzun elinden tutup forma almaya değil, bizi biz yapan müzelere, türbelere, camilere götürün.
Öbür tarafta tuttuğu takım ve oyuncuları değil, namazı, orucu, zekâtı vs. sorulacak.
Kimleri severse onlarla haşrolacak.
Dolayısıyla cennet ve cehennem arasında bir tercih yapmak zorundayız.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
Mücahit
01-10-2025 21:06Murat abim Ve medyamit hosgeldiniz Enfes bir yazı tebrik ediyorum İnşallah kısa zamanda bir milyon abone bulursunuz.
İbrahim Ferah
01-10-2025 09:00Bu güzel hatırlatmalar için çok teşekkür ederiz. Elinize yüreğinize sağlık.
Elvan Küçük
01-10-2025 00:19Murat abi, Sen de sahalara tekrar hoş geldin. Senin sahan da burası. Rabbim hayırlı zaferler versin inşallah