ESKİ VE YENİ AŞKLAR
09 Aralık 2025, Salı 00:20
Eremedi aklım aşkın işine
Sığdırdım manayı bir göz yaşına
Erbab-ı dil saadetin sırrını açıklarken, mutluluğun formülünü verirken, öteye beriye bakmayacaksın; eşini seveceksin, işini seveceksin, diye buyurmuşlardır. Sevdikçe sevilecek, sevildikçe mutlu olacaksın. Formül çok basit olsa da, sevmek için ezelden aşkın narına yanmak gerek. Bunun için kalem döndü dolaştı mevzu yine sevdaya geldi. Her ne olursa olsun biz yine aşktan söz edelim. Ağyar dedikodu ededursun biz gül verelim, gönül alalım. Gülistanda dolaşıp, gül-ruları yazalım. Biraz da zamaneden şikayet edip sözü uzatmadan hitama erdirelim.
Aşk bir hastalıktır ki, deva kabul etmez. Bu derde düşen biçareler, derman istemez. Dertlerinin dermanı, dermansızlıktır çünkü. Tek bir ilacı vardır aşığın, o da ötelerin ötesindedir. Siz gitmeden, o gelmez. Buralarda aramak boşunadır. Her şeyin bir bedeli vardır. Sevdanın bedeli de, candır. Vuslatın tek şartı vardır, o da feda-i can etmektir. Maksat ölmek değil elbet, sevdasını ispat etmek ve böylece ölümsüz olmaktır.
Aşk, eskiden canda gizli idi; sen de ki, can’dı. Sevgili de can içre can, yani canan’dı. O zamanlar aşk, ölmekle başlardı. O yüzden aşıkların sayısı çok azdı. Onlar da tarihe geçer, dillerde dolaşan efsane olurdu. Aşk kelimesi, kutlu bir mana ifade ederdi. Kitaplarda böyle yazar zira. İnsan olmanın şartı, aşık olmaktı mesela. Hatta sevgililer sevgilisi, O’na binlerce selam olsun, aşık olup da iffetini, ahlakını, namusunu koruyan aşıkları, şehitlik ve cennetle müjdelemiştir. Türlü türlüdür aşk. Tıpkı insanlar gibi. Herkesin aşkı, karakteri kadardır. İki türlü aşk vardır, biri kitabın ortası, diğeri laf salatası. Biri tertemiz gönülde saklıdır, diğeri yerde sarhoş kusmuğu. Herkes kişiliğine göre seçimini yapıyor.
Eskiden dünya evine girilirdi. Allah’ın emri, peygamberin kavli ile başlanırdı. İki cihan saadeti için dualar edilirdi. El birliği ile Mesut bir yuva kurulurdu. Aile olunur, vatana millete hayırlı evlatlar yetiştirilirdi. Dünya ile beraber ahret, cennet ve cehennem de hesap edilirdi. Şimdilerde çıkma moda oldu. İnsanların birbirini tanıması için çıkmak şart artık. Çıkmadan olmaz. Biriyle olmadı, başka biriyle çıkarsın, o da olmadı bir başkasıyla. Biz çıkıyoruz. Lafa bak… Kimse insanlıktan çıktığının farkında değil maalesef. Çıkan çıkana. Tabi çıkmak da yeterli olmuyor doğal olarak. Bir de deneyim gerekir. Yıllar önce bir öğrencimle sohbet ederken, hocam bildiğiniz gibi değil. Şimdi de deneyimsiz diye bir şey çıkardılar. Dalga geçiyorlar, demişti de ağzım açık kalmıştı. İşin kötülüğünü anlatabilmek için öğrencime empati yapması gerektiğini, kendisiyle dalga geçenlere, ablalarıyla deneyim yaşanması halinde ne düşüneceklerini, ne hissedeceklerini sormasını istemiştim.
Aşk her zaman vardı. Bizim kültürümüzde aşk, her zaman ahlakla birlikte olmuştur. Ahlaktan yoksun ilişkilerin adı ahlaksızlık, zina ve fuhuş olarak adlandırılmıştır. Günümüzde ise ne kadar çarpık ilişki ve ahlaksızlık varsa adına aşk denilir olmuş. Azgınlık muhakkak belayı getirir. Herkesin aklını başına devşirmesi gerekir. Aksi halde, saadet peşinde koşarken, felakete düşmek kaçınılmaz olur.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
N.Terzi
09-12-2025 08:59Kimse insanlıktan çıktığının farkında değil bence de.çok güzeldi ellerinize sağlık.