• DOLAR
    41.27
  • EURO
    48.66
  • ALTIN
    4850.3
  • BIST
    10.449
  • BTC
    112074.59$
Deneme Reklam

Duyarlılık ve Komşu Hakkı

03 Ekim 2025, Cuma 10:19

Aziz Müslümanlar, âlemi, rabbimizin varlığının alâmetleri olarak gören bir bakış açısı, hak ve hakikati daima üstün tutacaktır. Yüce Rabbimiz “celle celaluhu” Kur'ân-ı kerim'in birçok ayeti kerimesinde ayetlerinin yeryüzünde de müşahedesinin kemâlât yolunda atılan büyük adım olduğunu işaret buyurmaktadır. Nitekim Ali-İmran süresinde yüce Rabbimiz “celle celaluhu” "O kâmil müminler Allahü teâlâyı oturarak, ayakta ve bir yanlarına yaslanmış şekilde zikrederler. Yerlerin ve göklerin yaratılışı üzerine düşünerek "Ey Rabbimiz Sen her şeyi hikmetle yarattın ve hiçbir şeyi boş yere yaratmazsın” diyerek niyazda bulunmaktadır. Bülbüllerin ötüşünde senin aşkın var Allah’ım, şafakların söküşünde senin aşkın var Allah’ım, tomurcuklu sümbüllerde, yeni açmış şu güllerde, matem dolu gönüllerde senin aşkın var Allah’ım…

Kıymetli müminler, çevrenizdeki bitki ve hayvanlara olan duyarlılığımızın daha fazlasını, ilâhi kaderin bir tecellisi olarak komşumuz olan kişilere yöneltmemiz elzemdir. Onların maddi ve manevi rahatlığı dolaylı yönden bizim de huzur ve emniyetimize vesile olmaktadır. Yakınındaki insanların gayrimeşru bir hayat sürmesi ya da türlü sıkıntılar içinde ayakta durmaya çalışması, komşularını hem manen üzüntüye gark edecek, hem de sürekli tedbirler alarak sıkıntılı bir hayat sürmeye mecbur bırakacaktır. Huzur, mutluluk ve refah ferdi olarak elde edilebilecek duygular değildir. Nitekim Yüce Kitabımızda Bakara süresinde “Ey iman edenler hep birlikte selamet üzere olun” buyrulmaktadır.

Değerli Kardeşlerim, kalabalıklar içinde yalnızlaştırılan günümüz insanı, çözümü kendine yabancılaşmakta aramaktadır. Halbuki kurtuluş Allahü teâlâya kul olmaktadır. Tam bir samimiyetle Yüce Yaratıcıya yönelen, “Benim hayatım da ölümüm de Senin yoluna feda olsun duygularıyla rızasını kazanmak için takdirine boyun büken ve kulluğunu tam manada fark ederek benliğinden geçen kul, gerçek manada huzura kavuşup mutmain olacaktır. Ancak faziletli bir insan olmanın şu erdemleri kazanmaktan geçtiğini de unutmayalım; 1- Eksikliğinin farkına varıp kemal yolunda ilerlemeye çalışmak. 2- Çevresine son derece cömert davranıp fedâkarlık yapmak. 3- Cesaret ve adaleti kendinde mezcetmek. 4- Şefkat ve merhameti hayata nakşetmek. 5- Daima orta yol üzere ve tutarlı bir hayat sürmek.

Değerli kardeşlerim, Anadolu’nun babası Yunus Emre ne güzel söylemiş; “Ben gelmedim kavga için, Benim işim sevgi için, Dostun evi gönüllerdir, Gönüller yapmaya geldim.” Allah “celle celaluhu” sevdiklerimizle beraber, mutlu, huzurlu, sağlıklı ve emniyetli ömür sürmeyi nasip eylesin… Etrafımıza karşı sorumluluklarımızı daima hatırlayarak ömür sürmeyi bizlere lütfetsin…

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.