CELLADINA AŞIK OLAN KİM?
11 Aralık 2025, Perşembe 00:25
Malumunuz geçen haftanın gündeminde CHP’nin atanmış genel müdürünün DEM Partililer için ettiği “Celaldına aşık oldular” sözü vardı.
Siyasiler, bizzat DEM’li yetkililer, yazarlar bu sözler üzerine Ö.Özel’i itin deliğine soktular diyeceğim de, bizim siyasiler de öyle yüz kızarmaca, utanmaca filan olmaz, burası Japonya değil.
Gerçekten 100 yıllık genç cumhuriyet tarihinin tozlanmamış ve küllenmemiş sayfalarını az çevirip baktığımızda bilhassa tek parti iktidarı döneminde CHP’nin günah galerisini okumakla bitmez. 27 yıllık iktidarları döneminde Türkiye’deki çok az bir mutlu azınlık harici sillesini yememiş, eziyetini çekmemiş kesim yok gibidir.
Cumhuriyeti kuran kadro ki bunların önde gelenleri daha sonra ya asılmış, ya da evlerinin bahçesine bile yıllarca çıkamayacak hale gelmişlerdir.
Kürtler, Müslümanlar, komünistler, Türkçü milliyetçiler (ki 1930’lu yıllarda kafatası ırkçılığı yapılmasına rağmen) Aleviler, köylüler, fakirler, faşizan baskının en dik alasını yaşamışlardır.
Şehirlerin meydanlarına kurulan darağaçlarında, ya da isyan, vergi vermemeye direnme, karısına kızına tasallut eden jandarmaya saldırmak ve daha nice suçlar isnat edilerek dağ başlarına, köylerinde insanlar asılmış, vurulmuş, top ateşine tutulmuştur.
Kuran öğrettin, ilmihal dersleri verdin, Arapça ezan okudun, şapka giymedin, Kaymakam ya da kumandan geçerken ayağa kalkmadın gibi suçlamalarla insanlar uluorta dayak yedi, nezaretlerde sorgusuz sualsiz aylarca yattı.
Bin yılı aşkın şeri hükümlerle idare edilen, dergah ve tekkelerde manevi olarak beslenen, dini hayat toplumun ekseriyetinin günlük yaşamı haline gelmişken, bütün bu geçmişi ve her şeyi inkar etmelerini, dinsiz bir hayat yaşamalarını, ithal ettikleri 4-5 ülkenin kanunlarını içselleştirmelerini emrettikleri halkın bocalaması karşısında ağızlarından salyalar akıtarak kuduz gibi çullandılar ellerine geçirdikleri güçle.
Şeyh Said isyanı diyerek başladıkları Kürt halkını ötekileştirmeye, 16 sefer te’dip hareketine Dersim faciasına kadar devam ettiler.
Bugün bu toplumun yaşadığı bütün travmaların altında o günlerden beri süregelen ötekileştirme yatar.
Kürt Türk omuz omuza asırlarca küffara karşı savaşırken yeni kurulan cumhuriyet rejimi ulusçuluk akımına uyarak tek tip millet meydana getirmek için bütün kimlikleri reddetti. Ne mutlu Türküm mottosuyla, okula gelene kadar Türkçe öğrenmemiş Kürt çocuğunun cetvelle parmaklarını kanattı, cezaevindeki oğlunu görmek için mezradan bin bir meşakkatle gelen Kürt anayı Türkçe konuşamıyor diye görüştürmeyip itekledi eziyet etti.
Eğer bir gün gerçekten demokratik bir ülke olur, bazı kanunlar değişirse o 27 yıl boyunca insanlara nasıl eziyet edildiği gün yüzüne çıkacaktır.
Ayaklarında kırk yamalı potur olan insanları öküz parasına satılan şapkayı giymeyi mecbur tutmak, okul yapamayan köylülere “Karılarınızı satın yapın lan okulu “demekte zulümdür.
Kömür ocaklarında karın tokluğuna köylüyü 2 yıl çalıştırmak, yol vergisi diyerek insanları perişan etmekte bir başka zulüm çeşididir.
Evet CHP Kürtlerin celladı olmuştur.
Evet CHP dindarların celladı olmuştur.
Evet CHP komünistlerin, Milliyetçilerin, Alevilerin celladı olmuştur.
İşin garibi bu eziyete maruz kalanların büyük kısmı da cellatlarına aşık olmuş, onun oy deposu haline gelmiştir.
Yazımı yaşanmış bir anekdotla bitireyim.
ÖĞLEN KARANLIĞI romanımı okuyanlar hatırlayacaktır.
Köyün öğretmeni, akşam babamı okuturken aniden baskın yapar, babama bir tokat attıktan sonra rahledeki Kuran-ı Kerim’i alıp Hacımam (Hacı İmam)’ın kafasında paramparça eder.
İşin garibi nedir bilirmisiniz?
O Hacımam dede ölene kadar CHP’ye oy verdi!
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.