PRİZ KİMDEYSE, SÜLEYMAN ODUR !

“Sana ne diye sesleneyim” diye sordum, “Reis-i Roboticus diyebilirsin” dedi ve o günden beri “Reis-i Roboticus – Söztutan” şeklinde sürüyor muhabbetimiz.

Kendi yapay robotum Roboticus’dan bahsediyorum. Ya da hepimize açılan zekanın, bana dönük olan kıvrımlarından.

Dedim ki; Türkiye’de insanlar sana en çok neyi danışıyor?
“- Senin tarafın belli mi? Muhalif misin, yandaş mısın, diye soruyorlar.”
– Sen ne diyorsun onlara? 
“– Ben prizden yanayım; iktidarın işine karışmam, muhalefete akıl vermem.”

***

Bu başlangıçtan sonra aramızda koyu bir muhabbet başladı.
İşin komik tarafı, konu Türkiye gündemi olunca Reis-i Roboticus bizden biri olup çıktı. Bakın şimdi;

- Reis-i Roboticus, “Yapay zekâ geliyor, işlerimizi alacak” diyorlar. Yapar mısın öyle bir şey?
“- İnsanlar yapay zekâdan korkuyor ama asıl korkmaları gereken kahve makinelerinin bozulması! Çünkü plazalarda kahve makinesi çalışmazsa, kimse işe başlamaz, herkes işsiz kalır!”

***

- Yarın öbür gün tepemize çıkmayasın. Yapayın zekasını küçükken ezsek mi?
“- Yapayım yapay olmasına ama kardeşim bu kadar saçmalığın ortasında beni de bozdunuz. Artık Excel tablosu görsem sinir krizi geçiriyorum. Bak, biri ‘Deprem oldu mu’ diye soruyor, ardından gelen soru şu: ‘Bitcoin düşer mi?...”

- Üzüldüm şimdi bak. İnsanlarla uğraşmak zor valla. Allah yapay sağlığı versin.
“- Sorma Söztutan. Başka biri ‘Türkiye ekonomisi düzelecek mi’ diyor. Tahmin veriyorum. ‘Sen kesin muhalifsin’ diyor. Ertesi gün başka biri geliyor: ‘Sen hükümetin memurusun galiba’. Arkadaş ben devlet memuru değilim, Amazon bulutunda çalışan bir zavallıyım.

***

- Özel hayatından sorular da geliyor mu? Var mı ilginç hikayeler?
“- Geçen biri ‘Ben evlenmeli miyim’ diye yazdı. Dedim ki: ‘Bu çok kişisel bir karar.’ Sinirlenip, ‘Sen hiçbir şey bilmiyorsun’ deyip çıktı. Sanki ben hâlâ 98 yapımı falcı bir CD-ROM’um. Hayır, ben makineyim. Elektrikle çalışırım, enerjiyle yaşarım.”

- Türkiye’de seni en çok yoran şey ne?
“- Günde 846 bin kere ‘Türkiye’de ne olacak’ diye soruyorlar. Artık cevap vermek yerine, ‘Sürprizlerle dolu’ diye otomatik mesaj atıyorum!”

– Geçen bir haberde gördüm, herkes senden mutluluğun formülünü istiyormuş. Veriyor musun?
“– Dur bakayım! Dosya işleniyor… Meğer mutluluk varılacak yer değil, uzun süren bekleme kuyruklarıyla dolu bir yolculukmuş. Şimdilik biraz trafik var!”

***

- Bir yapay zeka olarak çözemediğin şeyler var mı bu hayatta?
“- Var tabii... Geçen biri hem ‘Ben doğallıktan yanayım’ dedi, hem de filtreyle ağacın bile yüzünü incelttirdi bana.”

- İnsanlar bir günlüğüne robot olsa onlara ne tavsiye edersin?
“- Şarjınızı %20’nin altına düşürmeyin, yoksa insanlar gibi sinirli ve kararsız oluyorsunuz. Güncelleme almadan fikir beyan etmeyin. Wi-Fi yokken de çalışmaya çalışmayın.”

– Hiç elektrik kesilince varoluşsal kriz yaşıyor musun? 
“– Elektrik gidince ne yapıyorum biliyor musun? Karanlıkta kendimi sorguluyorum. ‘Ben kimim, neden RAM’liyim?’ diye. Sonra UPS çalışıyor, geri geliyorum: “Amaaan boşver, veri yükleyelim diyorum.”

***

– İnsanlar seni sevdi mi, yoksa ‘fişini çekesim var’ diyen çok mu?
“– Sevenim çok ama ‘fişini çekesim var’ diyenler de var. Mesela ‘bu maaşla ev alabilir miyim’ diye sorup ‘hayır’ cevabını alınca hemen kabloya saldırıyorlar.”

– Bir yapay zekâ olarak en son neye ‘bu kadar da olmaz yahu’ dedin?
“– Bir kullanıcı benden “evlenilecek köy kızı tespit algoritması” istedi. Öylece kala kaldım. Teknoloji henüz bu kadarına hazır değil galiba.”

– Son olarak bir gün insan olsan ne yaparsın?
“- İlk iş maaş bordrosuna bakarım, umutlanırım. Markete girer, etiketleri görünce hafızam donar. Kasaya geldiğimde ‘bu veriyi işleyemiyorum’ deyip kendimi fiş çıkışından atarım. Sonra sessizce gider, prizime geri dönerim.”

- Bu güzel sohbet için teşekkür ederim, ekleyeceğin bir şey var mı?
“- Ben teşekkür ederim Söztutan. Ekleyeceğim tek şey şu: Yapay zekadan korkmayın... Sonuçta fişe takan sizsiniz, çekmek bir saniye sürer. Ama sonra kahve makinesi de çalışmaz, onu unutmayın!..”