© Medya Mit

İşgale Benzer Hıyanetler

Emperyalist devletler siyasî, diplomatik, ekonomik ve teknolojik birikimlerini, dünyayı daha kolay ve daha fazla sömürebilmek için kullanmaktadır.

Nuh Albayrak dört ciltlik serinin dördüncü kitabında ilk bölüm olarak, “Saltanat 1923’te, saltanatı aratan diktatörlük ise 1950’de son buldu.” diyor.

Bir sonraki bölüm ise “Demokrasiye sadece 10 yıl dayanabildiler…

Kitabın önsözünde şöyle diyor Nuh Albayrak:

Emperyalist devletler siyasî, diplomatik, ekonomik ve teknolojik birikimlerini, dünyayı daha kolay ve daha fazla sömürebilmek için kullanmaktadır. Bütün sömürü yollarının kesiştiği bir coğrafyada yer alan Anadolu ise, bin yıldır bu emperyalistlerin hedefindedir.

Ancak bazı kesimler, bu beka meselemizi hiç ciddiye almamakta, “Yok artık... Bütün dünya Türkiye ile mi uğraşıyor” gibi sözler söylemektedir. Bu tavır bilinçli bir perdeleme değilse büyük bir gaflettir. Zira dünyanın değil ama dünyayı sömürmekten bıkmayan simsarların bizimle işi bitmemiştir, hiç bitmeyecektir. Çünkü onların sömürü düzeninde kilit öneme sahip olan Türkiye, sürünerek ilerlemeli; asla ayağa kalkmamalıdır! Ancak o zaman, emperyalistlerin telkin ve talimatlarına boyun eğecektir. Bu da Türk milletinin, değerlerinden uzaklaştırılarak sıradanlaştırılmasıyla mümkündür! Nitekim öyle yapmışlardır.

Bu sebeple günümüzdeki işgal ve saldırılar beyinlerde gerçekleşmektedir. Yani Haçlı-Siyonist ittifakın yeni hedefi “insan”dır. Millîleşemeyen toplumlar, çok daha tehlikeli olan bu işgalden kurtulamamaktadır.

Bizim muhatap olduğumuz en büyük tehdit de budur. Yerli savunma sanayiinden yerli otomobil ve yerli uçağa uzanan muhteşem “yerlileşme seferberliği”ne gençlerimizi de dâhil edemezsek, başladığımız yere döneceğiz demektir. İdraklerdeki yerlileşme ise ancak “düşmanını iyi tanımak”la mümkündür.

Oysa şeytanî birikimlerinin zirvesinde olan Batılı emperyalistlerin günümüzde “son model” yöntemlerle sürdürdükleri sömürü hamlelerini doğru anlamak da kolay değildir.

Başdöndüren bir değişime uğrayan “Yeni Tip Haçlı Saldırıları”nı tanıyabilmemizin tek yolu, şifrelerini çözmektir. Bu ise bin yıldır değişerek devam etmekte olan Haçlı saldırılarının izini sürerek değişim sürecini yakından izlemekle mümkündür. Yani bugün emperyalistlerin çok farklı ambalajlara sardığı taarruzları anlayabilmek ve karşı koyabilmek için bu saldırıların gen haritasını bilmek şarttır.

Bizim yapmaya çalıştığımız da budur.

Uzun yolculuğumuzun son etabını oluşturan bu kitapta, 1950’de halkın sandıktaki “bağımsızlık” ilânına rağmen; vesayet yöntemiyle devam eden bu “Yeni Tip Haçlı Seferleri”ni incelemeye çalıştık. Haçlılar bazen vatanımızı korumakla görevli kahraman askerlerimizin kıyafetine bürünen, bazen ise hizmet ehli bir cemaat mensubu gibi görünen “lejyoner”ler kullanmaktadır. Nereden; nasıl saldıracağı belli olmayan Haçlı-Siyonist ittifak, evimizdeki televizyondan veya elimizdeki telefondan bile beyinlerimize mermi yağdırmaktadır.

Böylece “İçten Dıştan Entrikalar” ile başlayıp, “Devlet Yıkan Tefrikalar” ve “Darbeden Beter Vesayetler” ile devam eden gözlemlerimiz, elinizdeki “İşgale Benzer Hıyanetler” ile tamamlanmıştır. Geçmişten günümüze ışık tutan bu eserler birer tarih kitabı değil, bugün muhatap olduğumuz binbir çeşit taarruz oyunlarını anlama kılavuzudur.

Bu dört kitabı, bu sırayla okuyanların göreceği fotoğraf, Haçlı-Siyonist taarruzların bütün mutasyonlarını anlamaya ve püskürtmeye yarayan şifreleri verecektir.

KTB Yayınları

KTB Yayınları

Kaynak Linki = https://www.medyamit.com.tr/uyusturucuyla-mucadele-bakanligi-37

https://www.ktbkitap.com/urun/isgale-benzer-hiyanetler-nuh-albayrak

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER