Osmanlı Rumeli Devletiydi
HaberProf.Dr.Ahmet Şimşirgil Arnavutluk Vlora’da İsmail Qemali Üniversitesinde düzenlenen “Gedik Ahmet Paşa’nın Hayatı ve Eserleri” sempozyumuna katıldı. TİKA ve ALSAR Vakfı’nın iş birliğiyle gerçekleşen etkinlikte Osmanlı’nın önemli devlet adamlarından Gedik Ahmet Paşa’nın siyasi ve toplumsal mirası değerlendirildi.
Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil Arnavutluk Vlora şehrinde İsmail Qemali Üniversitesinde düzenlenen “Gedik Ahmet Paşa’nın Hayatı ve Eserleri” sempozyumuna katıldı.
TİKA ve ALSAR Vakfı’nın iş birliğiyle gerçekleşrilen etkinlikte Osmanlı’nın önemli devlet adamlarından Gedik Ahmet Paşa’nın siyasi ve toplumsal mirası değerlendirildi.
Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil şöyle konuştu:
O bir taraftan askeri faaliyetleri yanında bir taraftan fethettiği ülkelerde gerçekten muazzam hayır eserleri meydana getirmiştir. Ve aynı zamanda öylesine bir şahsiyet ki mesela Osmanlılar şehzadeleri sancaklara çıkarttıklarında yanlarında lalalar gönderirlerdi. Onları yetiştiren devlet adamlarından Gedik Ahmet Paşa hem Şehzade Mustafa'ya hem Şehzade Cem'e lalalık yapmış ve onları yetiştirmiş bir şahsiyettir.
Bu arada şunu da ifade edeyim. Şu bulunduğumuz topraklar 1417'de Osmanlılara dahil oldu ve henüz Osmanlıların İstanbul'u fethetmesine yaklaşık 35 sene vardı. Orayı almamışlardı. Yani bir taraftan Anadolu'da ilerlerken bir taraftan Rumeli'de ilerliyorlardı. Biz Osmanlı'yı dolayısıyla bir Anadolu devleti olduğu kadar daha fazla bir Rumeli devleti olarak da kabul ederiz ve bunda Osmanlı Devleti'nde görev yapan Arnavut, yerine göre Boşnak ve Sırp devlet adamlarının da çok büyük rolü vardır.
Bugün Osmanlı en çok Balkanlarda, birtakım devletlerde kötülendiği bir sistemdir. Yani Osmanlı sanki ülkelerdeki iyi çocukları zorla saraya ve hizmete almıştır diye ifade edilir. Oysa bu asla gerçek değildir ve doğru değildir. Çünkü Osmanlı zorla hiç kimsenin çocuğunu asla saraya almamıştır. Devşirme sistemi tamamen insanların kabulüne ve arzusuna bağlı olarak yapılır ve Osmanlı Devleti o çocukların ailelerine çok büyük haklar bahşeder. Mesela onları vergiden muaf kılar, onlara pek çok tavizlerde bulunur ve bunun yanında ayrıca o çocuk gelecekte Osmanlı Devleti'nin en zirve noktasına kadar gelebileceğini, padişahtan sonra birinci adam olabileceğini bilmektedir. Oysa Osmanlı Devleti’nin hiçbir yerde işgalci olduğu söylenemez. Osmanlı Devleti Anadolu'da çok küçük iki kasabada bugün bile vilayet olmayan Söğüt ve Domaniç adıyla iki küçük köyde kuruldu ve kendisine düşmanlık etmeden, hiçbir millete karşı düşmanlık etmeden kuruldu. Hiçbir ülkeyi düşmanlıkla ve işgal üzerine almadı. Hep Osmanlılara karşı bir saldırı, bir savaş veya Osmanlı'yı yok etme üzerine, girişimler üzerine Osmanlı hareket etmiştir. Dolayısıyla hiçbir zaman Osmanlı'yı işgalci bir devlet olarak söylemek mümkün değildir.”
Daha sonra Arnavutluk’ta Alsar Vakfı ile işbirliği neticesinde devam eden programa dahil üniversite öğrencilerine bursları takdim edildi.
İlginizi Çekebilir