© Medya Mit

Erkam Radyo'nun Nureddin Yıldız aşkı!

Fakat şimdi mikrofona uzattığınız kişi, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimize “mürşid-i kâmil değildir” diyebilen, Sahabe-i Kirâm efendilerimize edepsizce dil uzatabilen, Meşâyıhımızın sözleriyle ve teàmülleriyle alay eden, Padişahlarımıza iftira ve hakareti meşreb addeden, şeyhlerimize tasavvuf ehline iftirayı meslek hâline getiren bir kimsedir!

Erkam Radyo Nureddin Yıldız’a her hafta program yaptırıyor.

Bu durumu Dr. Yunus Emre Aydın Hocaefendi şöyle değerlendiriyor:

 Allah İçin Dönün Bu Hatadan... Dönün... 

Topbaşzadelere kalbi muhabbetim var. Bu söyleyeceklerim ise, şahsî bir hissin değil; Allah Celle Celâluhu için bir uyarının ifadesidir. 

Yanlış yapıyorsunuz... 

Yanlış yapıyorsunuz... 

Yanlış yapıyorsunuz... 

Siz ki, tasavvufun inceliğini, köşk edebinin letafetiyle taşıyan, zarafetin, nezaketin, vefanın timsali olması gereken bir kapının mümessilisiniz. O kapı ki; sükûnun, vakarın, edebin ve hizmetin merkezi olmuştur. Fakat şimdi mikrofona uzattığınız kişi, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimize “mürşid-i kâmil değildir” diyebilen, Sahabe-i Kirâm efendilerimize edepsizce dil uzatabilen, Meşâyıhımızın sözleriyle ve teàmülleriyle alay eden, Padişahlarımıza iftira ve hakareti meşreb addeden, şeyhlerimize tasavvuf ehline iftirayı meslek hâline getiren bir kimsedir! 

Bu zatın ağzından çıkan nice kelimeler, ilim kılıfı içinde kibir kokan, nasihatin suretinde fitne taşıyan, halkı meşayıha, gençleri ecdadına karşı soğutan bir zehirdir. Sizler o mikrofonu uzattığınızda, yalnızca bir konuşmacıya değil, bir kırılmaya, bir kopuşa, bir terbiyesizlik diline meşruiyet veriyorsunuz. Ne buluyorsunuz bu kişide demeyeceğim. Zira siz, öyle bir kapının hizmetindesiniz ki, orada susmak bile terbiye, dinlemek bile zikirdir. O hâlde ben soruyorum: Neyi kaybettiniz de o seviyelere düştünüz? Hangi hikmet, sizi bu yanlışın kapısına sürükledi? Nice defalar ikaz ettik. Sükûnetle, nezaketle, kardeşlik duygusuyla uyardık. Hatta bazen kalbimiz acıya boğularak sessizce dua ettik. Ama artık sözle yetinilmez hâle geldi. Eğer bu gidiş devam ederse, biz de susmayız, zira sükûtun vebali konuşmaktan ağır olur. Dönün bu hatadan… 

Dönün bu yanlışta ısrardan… 

Dönün, mümessili olduğunuz büyüklerin izine: Hace Musa Topbaş Efendi Hazretlerinin zarafet ve vakarına, Sami Efendi Hazretlerinin manevî derinliğine, Es’ad Erbili Hazretlerinin aşkına, vecdine, irfanına dönün. O büyükler, fitneye değil edebe, hakarete değil merhamete, kibre değil hizmete talipti. Siz de o büyüklerin yoluna dönün… Zira bu yol, Allah’ın dostlarının yoludur. Dönün bu hatada ısrardan... Allah için dönün.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER